Fosilin evrim tartışmalarına yeni bir boyut katması bekleniyor. İda takma adı verilen fosil, daha 1 yaşına gelmeden ölen dişi bir primata ait. İda'nın insan ırkıyla memeliler arasındaki kayıp halka olabileceği öne sürülüyor.
Frankfurt'taki Senckenberg Müzesi'nden Dr. Jens Franzen'a göre İda, insan ve maymunları kendisinden önceki bir primat grubuna bağlıyor. Dr. Franzen, "İda'nın başparmağı sayesinde kavrayabilen elleri var. Bizler gibi tırnakları da düz. İlk bakışta bile bunun bizlerden çok uzak bir canlı olmadığını düşünüy
orsunuz." diyor. Daha önceden 55 milyon yıllık fosiller bulunsa da, İda "Neredeyse hiç bozulmamış" olduğu için çok daha önemli.
İda, kendi türü içinde şu ana kadar bulunanlar arasında en az eksiğe sahip fosil. Araştırmacılar genellikle fosil primatların dişlerinden yola çıkmak zorunda kalırlardı. Dışlerden başlanmasının sebebi; bozulma noktasının en az kısmıdır. Ama şimdi ilk kez olarak bu primatın vücudundaki her bir kemiği inceleyebiliyorlar.
Amatör bir koleksiyoncu tarafından bulunan ve 20 yıl boyunca bilim dünyasının haberi olmadan bir koleksiyonun içinde duran fosil, 2006'dan bu yana Norveç'teki Oslo Üniversitesi'nde inceleniyor. Fosili inceleyen bilim adamlarını asıl şaşırtan, İda'nın genellikle daha gelişmiş primatlarla özdeşleştirilen bazı özelliklere sahip olmasıydı.
Bilim adamları, fosilin, insanların ve gorillerin evrildiği iddia edilen primat türünün yakın akrabası olabileceğini belirtiyor. Fosili inceleyen grubun lideri Norveçli bilim adamı Jorn Hurum'a göre, fosil evrim teorisi çalışmalarında da "evrim" yaratabilir. Hurum, "İnsan evriminin ilk evrelerini anlayabilmek için çok önemli bir buluş çünkü bu şu ana kadar bulunan en eski ve en iyi durumdaki memeli fosili. Bu fosil, ilk memelilerin evrimini anlamak açısından çığır açabilir" diye konuşuyor.
Darwin’e anlamlı bir 200'üncü yaşgünü hediyesi olarak değerlendirilen primat fosilinin yarı insansı maymunların yani "Hominidlerin" ayrışması süreci hakkında vereceği bilgiler bilim dünyasını ayağa kaldıracak cinsten. Ancak gelen haberlere göre, bazıları, açıklanan tezlere kuşkuyla yaklaşıyorlar. Bu araştırmacılar İda'nın, çok erken dönemde yaşamış primatlardan biri olduğunu, ama insanın oluşumundaki halkalardan biri olmadığını düşünüyor.
47 Milyon Yıllık Fosil Videosu
Fosilin bulunuş öyküsü
İda takma adı verilen fosilin bulunuş öyküsü de ilginç. Fosil, Almanya’da Messel taş ocağında 1983 yılında bir amatör fosil avcısı tarafından, iki parça halinde bulunmuş. Fosil avcısı buluntuyu 20 yıldan daha fazla bir zaman sakladıktan sonra, Thomas Perner adında bir fosil komisyoncusu aracılığıyla satmaya çalışmış ve bu şekilde, bu eşsiz fosil bilim dünyasının eline geçmiş ve 2007’de birleştirilmiş.
Bu fosilin bir “kayıp halka” olduğu söyleniyor. Bilim, bu tür “kayıp halka”lar bulmaya çok meraklı. Bu biraz da, evrim kuramına yaratılışcılardan gelen bir eleştiriye karşılık bulma çabası. Ida’nın gerçekten bir kayıp halka olup olmadığı tartışmalı.. Ama primatlar içinde iki temel takımı oluşturan prosimiyenler ve simiyenlerin ayrışma noktasında (40 milyon yıl) durduğu düşünülüyor. Bu iki gruptan simiyenlere daha yakın. Simiyenler de, daha sonra insansı maymunların (25 milyon yıl) , oradan da insanın (7-6 milyon yıl) ortaya çıktığı grup.
Midesindeki son yemeği bile fosilleşmiş
Guardian'a yeni bulguları değerlendiren ve fosil ile ilgili bir belgesel de hazırlamış olan Sir David Attenborough, "İda adı verilen 47 milyon yaşında bir fosil, hayvan yaşamıyla insan arasındaki bağ. Evrim tarihimizin kilit önemdeki döneminden kalma. Bu güzel yaratık, bizlerin diğer memelilerle bağımızı ortaya koyacak" diye konuştu.
'İda'yı bu kadar özel yapan da enfes bir şekilde korunmuş olması" olduğunu söyleye Attenborough, "Bulunduğu yer, Almanya'nın Darmstadt bölgesinde çok seçkin bir yer, volkanik bir göldü. Bu fosilde, diğer fosilleri incelerken yaptığınız gibi tahminlerde bulunmanız gerekmiyor. Yalnızca kemikler değil, tüy ve et, hatta, son yemeğinin (böğürtlen) kalıntıları da var" diyerek primatın fosilinin ne kadar önemli olduğunun altını çizdi.
Evrim Teorisi
Daha önce yayınlarımızda da belirttiğimiz üzere evrim teorisine, darwinizme, vb düşünceler ve akımlara, Darwin'in kanıtlama çalıştığı şekliyle bir evrim teorisinin olmadınığı söylemekisteyim. Evrimin Teorisini yanlış ve yalan olduğunu en iyi şekilde anlatan ve ışık tutan Harun Yahya kitaplarından da öğrene bilirsiniz.
3 yorum:
Mükemmel bişey, Mükemmel haber. Okuduğum ve videoyu izledim çok etkilendim. Blogunuzu beğendim.
ya ben evrim teorisine inanmıyorum. neden ni ise zaten sitende yazmışsın katılıyorum, ve bende harun yahyanın kitaplarını okuma imkanı buldum. sitene bayıldım. haberlerini takip edeceğim.
eski tibet keşişlerinin yasak kitabında bahsedilirki(evrenin en eski kitabıdır)sapkınlık içindeki insanların hayvanlarla çiftleşmesi sonucunda insanlardan doğan çirkin yaratıklardan bahsedilir m.ö ortalama 115.yy evrim teorisi yada darvin saçmalığı sadece maddeye inananların saçma duyurularından başka bişi değildir. Saygılar
Yorum Gönder