Ömer Ürer ve Sedat Gök - Kütahya'nın Seyitömer bölgesi yakınlarındaki Seyitömer Höyüğünde sürdürülen kurtarma kazısında bulunan buluntuların 6 insan iskeletine ait kafa taslarının içinde şekli bozulmamış beyinler bulundu.
Kazı grubu başkanlığını da yürüten Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, bu höyüğün Orta Tunç Çağı'na ait tabakasında kazılara devam ederken 6 insan iskeletiyle karşılaştıklarını söyledi.
Höyük içindeki bulunan kafataslardaki, beyinlerin ikisinin çocuklara ait olduğunu tahmin ettiklerini kaydeden Bilgen, şöyle konuştu:
''Geçen yıl M.Ö. 1800'lü yıllarda diye tarihlediğimiz Orta Tunç Çağı'ndaki bir deprem olgusuyla çatıların yıkıldığını, ahşapların yandığını gözlemlemiştik."
"Bu eserlerin yanında 6 insan iskeletiyle karşılaştık. Bunları fotoğraflayıp Antropoloji (İnsan Bilimi) laboratuvarında incelemek için paketlemeye hazırlarken de kafatasının içinde kavrulmuş, yanmış ancak şekli bozulmamış beyin kalıntılarına rastladık."
KÖMÜR REZERVİNİN ÇIKARILMASI İÇİN KAZILIYOR
Höyüğün altındaki yaklaşık 15 milyon ton kömür rezervini kullanmak isteyen (TKİ) Türkiye Kömür İşletmeleri Kurulu Genel Müdürlüğünün girişimleri sonucu Eskişehir Arkeoloji Müzesi 1989 yılında kurtarma kazısı başlattı, kazılara 1990-1995 yıllarında Afyonkarahisar Müze Müdürlüğünce devam edildi.
Yaklaşık 11 yıl ara verildikten sonra DPÜ Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen başkanlığında oluşturulan kazı grubu, 2006'da çalışmalara yeniden başladı.
Kazı grubu başkanlığını da yürüten Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, bu höyüğün Orta Tunç Çağı'na ait tabakasında kazılara devam ederken 6 insan iskeletiyle karşılaştıklarını söyledi.
Höyük içindeki bulunan kafataslardaki, beyinlerin ikisinin çocuklara ait olduğunu tahmin ettiklerini kaydeden Bilgen, şöyle konuştu:
''Geçen yıl M.Ö. 1800'lü yıllarda diye tarihlediğimiz Orta Tunç Çağı'ndaki bir deprem olgusuyla çatıların yıkıldığını, ahşapların yandığını gözlemlemiştik."
"Aslında höyüğün genelinde gördüğümüz bir yangın tabakası karşımıza çıkmıştı. Yine geçen yıl bir yapının içinde dışarıya çıkamadan yanmış iskeletlere rastlamıştık."
"Bu yıl da seramik atölyesi olarak düşündüğümüz alanda bol miktarda seramik eşyalar, dokuma ağırlıkları ve ağırşaklar bulduk."
"Bu eserlerin yanında 6 insan iskeletiyle karşılaştık. Bunları fotoğraflayıp Antropoloji (İnsan Bilimi) laboratuvarında incelemek için paketlemeye hazırlarken de kafatasının içinde kavrulmuş, yanmış ancak şekli bozulmamış beyin kalıntılarına rastladık."
"İnsan beyni, arkeolojide çok bilinen yaygın buluntular arasında olmadığı için çok heyecanlandık. İskeletlerin yaklaşık 4 bin yıllık olduğunu tahmin ediyoruz.''
Prof. Dr. Bilgen, kafataslarındaki beyinlerin yanarak karbonlaştığından bugüne kadar geldiğini düşündüklerini söyledi.
Bu bulguların bilimsel anlamda konunun uzmanları tarafından incelenmesini ve bilim dünyasına sunulmasını istediklerini ifade eden Prof. Dr. Bilgen, beyin kalıntılarının bu yılki kazılarda elde ettikleri en önemli bulgular arasında yer aldığını sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Bilgen, kafataslarındaki beyinlerin yanarak karbonlaştığından bugüne kadar geldiğini düşündüklerini söyledi.
Bu bulguların bilimsel anlamda konunun uzmanları tarafından incelenmesini ve bilim dünyasına sunulmasını istediklerini ifade eden Prof. Dr. Bilgen, beyin kalıntılarının bu yılki kazılarda elde ettikleri en önemli bulgular arasında yer aldığını sözlerine ekledi.
SEYİTÖMER HÖYÜĞÜNDEKİ BULUNTULARIN VİDEOSU
KÖMÜR REZERVİNİN ÇIKARILMASI İÇİN KAZILIYOR
Höyüğün altındaki yaklaşık 15 milyon ton kömür rezervini kullanmak isteyen (TKİ) Türkiye Kömür İşletmeleri Kurulu Genel Müdürlüğünün girişimleri sonucu Eskişehir Arkeoloji Müzesi 1989 yılında kurtarma kazısı başlattı, kazılara 1990-1995 yıllarında Afyonkarahisar Müze Müdürlüğünce devam edildi.
Yaklaşık 11 yıl ara verildikten sonra DPÜ Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen başkanlığında oluşturulan kazı grubu, 2006'da çalışmalara yeniden başladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder